
Bregenz ve Boğaz arasında bir ha(ya)t.
‚Hakkımda‘ kısmını okuyanların bildiği üzere, Bregenz doğumluyum. 1989 senesinde babamın Avusturya’ya göç etmesi, iki sene sonra yani 1991 senesinde annemin de gelmesiyle birlikte benim de hayatımın altyapısı oluşmuş.


Bregenz, Avusturya’nın en batısında, Almanya ve İsviçre sınırında, gölün eşlik ettiği, yeşil ve mavinin sınırsız sayıda tonundan oluşan, yerel insanı tarafından ‚göl ve dağ arasında bir yerde‘ şeklinde tarif edilen epey küçük bir şehir; bağlı bulunduğu Vorarlberg eyaletinin başkenti. Nüfusu 30 bin.
2014 senesinden itibaren öğrenci, stajyer ve en son da beyaz yakalı olarak İstanbul’da yaşamış birisi için 2022 senesinde bu ‚şehre‘ dönmek kolay olmadı. Baya zor oldu. : )


Ama böylelikle ben de doğduğum ve büyüdüğüm bu şehri, bölgeyi, insanını yeniden tanıdığım, kendimi yeniden tanımladığım, İstanbul’a göç etmeden evvel yapamadığım şeyleri yapabileceğim bir döneme adım atmış oldum. İşte bu noktada ’somewhere between lake and mountain‘ sloganından esinlenerek, kendi hayatımı ve durduğum yeri ’somewhere between boğaz and bregenz‘ diye tanımlayabilirim. Bregenz’den Boğaza, Boğazdan Bregenz’e, Bregenz ve Boğaz arasında bir yerlerdeyim. Ruhen, fikren ve bedenen.
Şimdilik.